Perşembe, Ekim 27, 2005

Mailbox' a Düşenler!

Hadi Karaoke Yapalım... Becerebilirseniz!

Yurdum insanı :)

1- www.google.com sayfasını açın
2- Arama motoruna "Failure" (başarısızlık, yetersizlik, beceremeyiş,
başari kazanamayan kimse) yazın.
3- "Search" (Google'da ara) yerine "I'm feeling Lucky" (kendimi şanslı
hissediyorum)'u tiklayın
4- Görün bakalım ne olacak!

Perşembe, Ekim 20, 2005

Yurdum İnsanı...

Çok güldüm. İndir bir bak istersen. :)
Kuzu Kuzu

‘Konuşmayan Tavus Kuşu Camio’ Konuştu!


Berrak Yurdakul’ un kitabını okuyorum. Bir kitabın iyi ya da kötü olarak değelendirilmesini hiç doğru bulmam. Sanırım oldukça ilginç olarak tanımlanabilir. Özellikle de sayıları kıçında beliren yazar Kepekuş ile yapılan Tv röportajı son derece eğlenceli geldi bana.

Gözlerim yorulunca biraz zap yapasım geldi.

Saba Tümer in haber programı ilk kaza. Zeynep Dizdar yeni albüm çıkarmış ya, Saba Hanım da onu konuk almış. Kısa bir diyaloğun hemen ardından Zeynep elinde mikrofon haber merkezinin ortasında oturduğu yerden şarkı söylüyor. Görüntü trajikomik. Dayanamıyorum. Kızım gitsene bir eğlence programına falan sen. Ne işin var haber bülteninde. Stüdyoyu şaşırdılar sanırım. Hayır kime kızmak lazım bilmiyorum ki. Onu davet edene mi, davete icabet edene mi?

Ama bence son günlerin TV absürdlük bomabasını Savaş Ay ilk programı ile patlattı. İzlemeyen varsa mutlaka bir yerlerden kaydını falan bulsun. Hani nasıl ‘Dünyayı Kurtaran Adam’ bazı okullarda gösteriliyorsa, bu da bence kült olacak.
Zekeriya Hocamızın etrafında her birinin yüzünde benim evi boyarken kullandığımın üç beş katı boya bulunan hanımlarla yaptığı açıklamalar inanılmazdı. Hele hocanın ikide bir yanındaki medya bebeklerine ‘otursana kızım artık sen yerine’ deyişine koptum. Hala toparlanamadım.

Hocam eziliyorsun çarklar arasında. Gerçi pek bir gönüllü duruyor ama, günahı boynuna tabi.

Transparan elbisesi ile şova katılan Tuba Özay, Zekeriya Beyaz yanındayken eliyle kıyafetinin açık yerlerin kapatıyordu. Hanım hanım, üç dakika önce bütün Türkiye gördü, Zekeriya Hoca görse ne olur.

Bu arada Seda Sayan ve günü skandalı programı bahsini hiç açmıyorum. Herhalde toptan kusma histerisine kapılırız.

Salı, Ekim 04, 2005

Taze Taze Şovlar!

Biri Bizi Öldürüyor...

Özenle seçilmiş 10-15 psikopat bir eve kapatılır. Her biri rakiplerinden kurtulmak için sinsice cinayet planları yapar ve onları öldürmeye çalışır. Ölen zaten otomatikman elenir. Haftanın en iyi planı oylanarak, plan sahibi bir sonraki hafta için dokunulmazlık kazanır. Dokunulmazlık sahibini öldüren otomatikman diskalifiye olur.
Sunucu: Necati Şaşmaz (Polat Alemdar-Kurtlar Vadisi)

Kasediniz Parlasın...

Yok bu müzik kasedi değil. Ne kadar manken, şarkıcı bozması tapon varsa hepsini bir eve dolduruyoruz. Adaylarımız her hafta skandal kaset yapacaklar. Skandal kasetler tüm ...volelere gönderilecek. En çok reyting alan skandal kaset sahibi haftanın birincisi seçilecek ve bir kişiyi evden eleyecek. Evden elenenin kaseti de ibret-i alem olsun diye internete salıverilecek.
Not: Skandal kaset görüntülerinin cep telefonu ile çekilmesi mecburidir.

PopStar ve Mağdurları...

Birbirine bağlı iki yarışma konsepti bu programda birleşiyor.
Bir yeni yetenek şarkıcı yarışması yapılacak. Ve haftanın yetenekli şarkıcısı, yine bir eve kapatılmış ve birbirini yiyen bi' ton psikopata bir hafta non-stop şarkı söyleyecek. Bu ızdıraba dayanamayan zaten ölecek, kalan sağlar bizimdir.
Jüri üyeliği için başarılı ağaçlarımızdan (gürgen olabilir, çınar olabilir) ve onların ennngiiinnn müzük bilgilerinden yaralanılacak.

Gelinler ve Kumaları...

Belirli sayıda delikanlı ve iki katı sayıda genç kız ayrı ayrı evlere kapatılır. Kanal bir sürü program yaptığı için orada unutulup telef olurlar.

Beyler bayanlar; Hepsi orjinal benim fikrimdir, şahitsiniz. Hani iki gün sonra ekranlarda görürsem süründürürüm valla mahkemelerde. Telif hakkı diye bişi var yani.

Pazartesi, Ekim 03, 2005

Anneme TV Şovuna Çıktığımı Söylemeyin, O Beni AB' ye Girdim Sanıyor.


Dün gece... Saat 23:00 suları...

İstanbul kendini gri bir karanlığa teslim etmiş. Yurdum insanı ise geleceğinin nasıl şekilleneceğini anlayabilmek için aptal kutusunun karşına kilitlenmiş. AB den çıkacak sonucu mu bekliyor dersiniz?

Tabi ki hayır!

Ekranlarımızın yeni bombasını seyrediyoruz hep beraberce. Zayıflamak istiyorum!

Kilolu, pek cok diyet denemiş ama bşarılı olmamış ve iki cümlede bir 'Zayıflamak en büyük hayalim' diyen bazı arkadaşlar toplanmışlar stüdyoya, bir de güzelce bir sunucu hanım. Uzman, jüri niyetine diyetisyenler orada. Kilo veremezsen elenirsin. Milletin yediğinden içtiğinden bize neyse...

Bizler de, 'Yav çocuk çok azmetti ama bünye meselesi bu. Bak su içse yarıyor' diyeceğiz, oy atacağız favori seçeceğiz. Yapımcı firma milletin yağları üzerinden paraları cebe atarken bir de yatırım yapıyor. Kim bilir kaç seneliğine esir etmişlerdir bu garibanları. Olurda tutturan olursa, zayıflaylarsa... Bi' de kaset yaparız. Olmadı iki dizi de gösteririz demişlerdir.

Umarım, oğlumu medya zayıflattı feryatları duyulmaz bu defa pencerelerden.

Ben şahsen büyük bir merak içindeyim son zamanlarda. Bundan sonra ekran karşısında neler yapılacak acaba? Hani, bu işin sonu nereye kadar varır inanın bilmiyorum.

Benim de bir kaç program önerim var. Valla acayip tutar abiler. Yarın yazacağım. Bekleyin.