Cuma, Eylül 16, 2005

Yaşasın Bugün Cuma!

Kurumsal kimlik mağduru plaza insanları!

Hafta başından beri özlemle beklenen Cuma gününüz kutlu olsun.

5 gündür neler yapmadınız ki prangalarınızı kırdığınız bu günü hakketmek için...

En başta dışarıda hayat akıp giderken bilmem kaçıncı kattaki pencereden bakmakla yetindiniz.

Yarım kalan uykunuzu, karga bokunu yemeden gelen ve sizi bir an göremese basıp giden serviste tamamladınız.

Sonra en kafayı kırdıran şapşala bile ‘Şimdi Arkadaşım’ la başlayan nezaket cümleleri kurdunuz. Özgüveniniz bu yaşam türü ile aynı ofisi, hatta ünvanı paylaşmanın sızısı ile yerle yeksan olurken.

Şefin şaka yollu geçirdiği her lafa gülerek karşılık verdiniz. Hatta ‘tepkisel’ olmamak adına hak verir gibi yaptınız, gidip tuvalette ya da kahve molasında, ondan bundan hıncınızı çıkardınız.

Hiç bir zaman planlandığı gibi işlemeyen lanet olası ajandanızı her gün defalarca update ettiniz. Bıkmadınız, tekrar tekrar yazdınız.

İş yetişsin de ofiste kalmayayım diye canınız çıkarken komşu departmanlara attığınız maillere gelen cevaplara kıçınızla güldünüz, olmadı bir daha anlattınız. O da olmadı mail atmayı kesip telefona sarıldınız.

İşine geldiğini anlayan, gelmediğine lololo yapan müşterilerinize aklınızdan ‘şeytan diyor...’ la başlayan yasaklı eylemler geçerken bile, ‘Sizi çok iyi anlıyorum bilmem ne Bey’ klişelerini sattınız.

Empati gösterdiniz, sempati kazandınız.

E hadi iki güncük de sizin olsun. Bunu çoktan hakkettiniz, değil mi ama!

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home